Yazmak ya da yazmamak bütün mesela bu
Hep yazmayı seven biri olmuşumdur. Belki konuşmayı daha az sevdiğim için, belki yazışmalar kalıcı olduğu için. Malum hafızam pek iyi değildir. Bunu avantaja çevirip iyi not almakla övünürdüm okul zamanlarında, işte o zamanlarda da yazmaya başladım. Bilen bilir yıllarca İtüSözlükte hem yazdım hem moderatörlük yaptım. Yani yazmayı sevdiğim kadar okumayı da severdim. Fakat yıllar geçtikçe hem vakit azaldığından hem de hayattan beklentiler ve sabır seviyesi değişince, hem yazmayı hem okumayı bıraktım. Halbuki yazmak insanı rahatlatan bir şey. Eve tıkalı kaldığımız bugünler, şöyle bir durup düşünüp hayatımızı, bugüne kadar yaptıklarımızı gözden geçirmek, gelecek planı yapmak için çok da uygun bir zaman. Bu da bana neden ben gene yazmıyorum diye fikir verdi ve blogu hatırladım. Alındığından beri hiç yazmadığım bu bloğu. Ne kadar şimdi dünyanın neresinde olursak olalım dört duvar arasına kısıldıysak da, sağlığımız elverdiği müddetçe bu süreç sonunda yeniden hayata karışacağız. Normale döne